Piyasa Verileri
|
Şu an bu bloğun içeriği yok.
|
|
28.12.2007 Saat: 06:32
, 1686 okunma
|
İlk gittiğimde Mardin Müzesi'nde personel sorunları yaşanıyordu, tek ana caddesi korkunç bir karmaşaya kurban gitmişti... Her tarafta kablolar, tabelalar, direkler, kötü kaldırımlar, herkesin kafasına göre boyadığı evler ve binalar... Mardin kötü biçilmiş renkli bir köylü fistanı gibiydi. Türkiye'nin en büyük hemşeri derneği Marev'in şimdi pırıl pırıl işleyen İstanbul'daki genel merkezi henüz kaba inşaatını bitirmişti... Mardin'deki Telekom Binası kötü ve aykırı rengini koruyordu... Cercis Konağı yeni açılmıştı... Bilen dışında otel yoktu... Mardin tur programlarına yeni yeni giriyordu... Kasımiye Medresesi'nin anahtarını hala yakındaki birinin evinden alıp içine öyle girmekteydik... Şimdi ise Medrese, aynı zamanda rehberlik yapan turizm polislerinin gözetiminde...
2001'de yazdığım yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü yazıda, süreç içinde Mardin'in nereden nereye geldiğinin ipuçları gizli...
|
11.06.2007 Saat: 09:31
, 1670 okunma
|
550 yıl önce bu topraklarda sorulmuş bir soru vardı: "İmam Gazzali mi haklıydı, İbni Rüşd mü?" 2. Mehmet'in, şeyhülislamı Hocazade'ye sorduğu bu soru, aslına bakılırsa bu padişahı Osmanlı tarihinin en önemli hükümdarı yapmaya yeter. Yani İstanbul'u fethetmesine gerek yoktu. Ancak sorudan da belli ki bu soruyu sormasını bilen, istanbul'u mutlaka alırdı. (...) Bu zor soruya sonra döneceğim. Çünkü bu soruya doğru yanıtı verememiş, gelenekle bağını koparmış, sonra bu soruyu ve yanıtını bir daha neredeyse kurcalamamış bir toprağın çocuklarıyız biz. Kendimizi batı üstünden tanıdığımız, ve çoğunlukla bu tavrı bugün de sürdürdüğümüz için özürlü kuşaklarız. Kemalist modernleşme denemeleri ve Marksist kökenli -ama elbette ki yine radikal- modernleşme önerileri ülkemizde süre giden kimlik bunalımına ne yazık ki son veremez. Mehmet Altan'ın Star'daki son yazısında söylediği bir söz var: "Herkes ümitsizlik yarışındayken, ümidi yaratan bu ülkenin baş tacı olacak". Bu ümidi yaratmak, gelenekle yolları yeniden kesiştirmekten, geleneğin kaçınılmaz olarak yine modern -belki yeni modern- yorumlarını yapmaktan geçiyor. Ancak gelenekle bağını kuran, eskiyi içeren bir yeni, umut olma olasılığını hak edebilir.
Kim bilir belki bugün karşı karşıya olduğumuz çok sayıda zor sorunun kaynağı da buralarda aranmalıdır. Bu kadar derinlerde ama ne güzel ki, hala ulaşılabilir bir derinlik. Devamı içerde...
|
|
|
Haftanın Sergisi
|
|
Zamanda Yolculuk
|
|
Yarının Büyükleri
|
|
|